Hayat dört mevsim biliyorum, ama en acı anlarda ruhumuzda yaşadığımız zifiri karanlıklar…Dondurucu soğuklar…Volkanik lavlar… Savrulmalar… kaç mevsim? Hangi mevsimde tir titredi bedeniniz değil, ruhunuz…Hangi mevsim güneşinde cayır cayır yandınız, kül olmak ne demek anladınız.

Hayat ringinde bir yumruk ile kendimizden uzağa fırlatılan eski beni; ne gün ışığında, ne de mum ışığında arada bulasın…Doğru bir zamanda mı aramadım, yoksa zaman doğru da ben mi yanlışım? Diye düşünüp çelişkiler içinde kalmamak nafile…

Dönüşüyorum, bir parçam eksiliyor…

Yıllar önce doktor odasındaki görüntüler dün gibi aklımda, biz kardeşler annemizin tahlil sonuçlarını almak için tüm nefesimizi tutmuş bekliyoruz.Fanatikçe, ölümüne, bağlı ve bağımlı olarak çok sevdiğimiz annemizin; çektiği acılar sonucunda doktor yüksek riskli ameliyat kararı verdiğinde, donmuş gözlerle bir süre kalakalıyorum, etrafımda kelimeler, sözcükler uçuşuyor, duymuyorum…

Dönüşüyorum, eksilmeye devam ediyorum…

Karar zamanı; “ Biz kendi acımıza dayanamayacağız diye onun acı çekmesine göz mü yummalıyız?Alınacak bir karar her iki tarafı keskin bıçak… Hangi karar yaşama bir adım, ölüme birkaç durak…

Dönüşüyorum…

Ameliyat kapısında bekliyorum, “ Hamileliğin sancılarını çeker gibi, annemi hayata tekrar doğurmak istiyorum.Allahım yaşlı evladımızı bize bağışla, otuzbeşyıl önce o otuzbeşyıl sonra ise, biz sancılar çekiyoruz, biz hayatın üzerinden geçmişken, şimdi hayat bizim üzerimizden dozer gibi geçiyor, bu nasıl bir döngü…

”Dönüşüyorum…

Geldi beklenilen zaman…zamanın ne getireceği belli değil, gelen zaman bazen ilaç; bazen zehirli sarmaşık boynuna dolanan…

“ İki gözüm var ise, bir gözüm o anı görüyor, diğer gözüm hatıraları düşünüp annemi görüyor.İki kulağım var ise, bir kulağım o anı duyuyor, diğer kulağım hatıraları düşünüp annemi duyuyor. Bir kalbim var ise, sadece annem için atıyor, bu durumda ölen miyim? Yaşarken yarım kalan mıyım?

Canım…canımız…annemiz..O bir yıldızdı…Yıldızdan gelen ışıklardı bize yansıyan…

Ya Sonrası…

Dönüştüm, ama eski kendime dönemedim, bedenden eksilen bir organ gibi, ruhumunda bir parçası eksildi…Duygularımı fınına verdim, derecesi bir ömür boyu oldu…

Aslında o cennete gitti, bir biletlik kadar uzağa, bir bilet alınır da, ancak gittiğinde nereye alındığı belli olur.

 

Songül YILDIZ

Çizim:Cihangir YILDIZ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü