Bir aşkı belleğimin sahiplendiği
Ve gözümün seçtiği yere sığdırıyorum
Tanrım
Mucizelerin var biliyorum
Leylakta o kokuyu
Yaseminde bunca sarhoşluğu barındıran
Tanrım
Neden ..tam da onu sevmemeyi öğretiyorken kalbime
Neden tanrım neden…
Mucizelerin var biliyorum
Rüzgara onun kokusunu
Dudağıma onun tadını..
Savruldukça her yaprak rüzgarda
Yüzüme onun soluğunu estiren
Tanrım
Neden..tam da onu dostmuş gibi
Eski bir tanıdık gibi
Çınarlar altında o çaydan yudum almamışız gibi
Sanki canımı en çok o yakmamış gibi
Bildiğim tüm gerçekleri sanki yalanmış gibi
Ezbere aldıran
Tanrım..
Neden bu deli kasırgada,ordan oraya
Savrulmamışım gibi
Sanki kelimeleriyle hırçınlığını yayına ok gibi geçirmiş
Hedefi şaşmaz o dilin sivriliğini hiç duymamışım gibi
Adımı en güzel o söylemiş ve ben her adımı duyuşumda
Yeniden doğuyormuşum gibi yine
Neden bu his
Tanrım..
Unutmak için bunca yaşanmışlığı inkar eden
Kalbimken
Belleğimin sahiplenmesi neden
Tanrım neden..
Mucizelerin var biliyorum
Ama ben onu sev(m)iyorum
Tanrım
Neden olgunlukla çatlayıp açılmış
O sütsüz incirler gibi bu aşkın
Akı sızar dalına bağından da
Dudağımı yaralar bunca pişmişliğinde ömrümüzün..
Mucizelerin var biliyorum
Ama ben onu
Neden hala
Ve
Artık
Sev(m) iyorum
Tanrım
Demet Demirkaya

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü