KEVSER… yazı sanatçısı Bünyamin KINACI ‘nın sanatına değince şiirim “hayat” buldu yeniden.Onun harfleriyle dillendi duyguları kelimelerimin…can suyu şiirime..ve kağıtta dans ettiridiği onlarca diğer şiirlerimin.
Adımın değdiği o muhteşem kalemle hoşgeldin “Kevser”…
1982 yılında Niğde’de doğan sanatçı ilköğrenimini Muğla’da orta ve lise eğitimini Bodrum’da tamamladı. 2008 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Seramik ve Çini Bölümünden mezun oldu. Burada kaligrafi ve hat sanatını çini ve seramik üzerine uygulama fırsatı bulan sanatçı kendi dalında usta seramik sanatçıları olan İsmail Yiğit ve Mehmet Koçer gibi değerli sanatçılarla da çalışma fırsatı buldu. Üniversite yıllarında kaligrafi ve hat sanatıyla tanışan Bünyamin Kınacı kendi dalında ustat sanatçılardan hat ve kaligrafi sanatı eğitimi aldı .
Kaligrafi sanatı alanında Savaş Çevik,Etem Çalışkan,Çetin Öztürk,Murat Ünver ‘den ; hat sanatında ise hattat Fuat Başar ve Gürhan Pehlivan’dan tecrübeler edindi.
Bu sanatların tanıtılması ve bu anlamda değerli sanatkâr öğrenciler yetiştirmeyi kendisine görev bilen sanatçı, bu sanatların tanıtımı ve hak ettiği noktaya gelmesi için de elinden gelen tüm çabayı sarf etmektedir.
Halen Bağlarbaşı Türk İslam Sanatları İhtisas Merkezi Okulu’nda ve Üsküdar’da bulunan özel atölyesinde kaligrafi eğitimleri vermekte olup yaklaşık on yıldır sanatçı Mehtap Kocaağa ile sanatsal çalışmalarına devam etmektedir.
BÜNYAMİN KINACI
“Sanat ;bence yaratılmış her şeydir.İnsanoğlunun sanatı,bunu görebildiğinde başlar.”
“ Amacı aşmadan aşkla yapılan her şeyde estetik ve sanat vardır.”
“Kaligrafi çizgilerin hayat yolculuğudur.Düşüncenin dili ve yazıya dönüşmüş halidir.Yazı,kalıcıdır.Yazı,tarihtir.Yazı kanıttır.”
“Harfler benim için farklı bir alem.Her harfin bir hikayesi var.Hayatımdaki bakış açım harflerle tamamlanıyor.”
“Yazının her insana iyi geleceğine inanıyorum.Çünkü düşüncenin en yalın halidir yazı.”
“ Harfleri yazmaya başladığımda,onlardan cümleler oluşturduğumda,onlara ruh ve ahenk katip kendimden bir parça ekleyebildiğimde,kendimi huzurlu hissediyorum.”
“Sanatın her alanında Yaratıcı’nın bir dokunuşu olduğuna inanıyorum.Sanatla uğraşan,sürekli üretim içerisindedir.Üreten insanın da tüketim zamanları azdır.Böylelikle üreten kişi dinamiktir ve sürekli düşünce halindedir.Bu da onarmanın yansımalarıdır.”
“ Günlük serbest çalışmalarımda özellikle bir metin belirlemiyorum.Kulağa hoş gelen,mana bakımından anlamlı,okunduğunda okuyanın dikkatini cezbedecek cümleler ve metinleri tercih ediyorum.Aynı zamanda siparişler doğrultusunda farklı metinler,şiirler,mektuplar,kişiye özel yazılarla beraber çok çeşitli metinleri kaleme alıyorum.”
“Harflerin anatomik yapısına ve birbirleri ile olan uyuma dikkat ederek, genellikle dekoratif amaçla yazılan görsel sanatı türüne,güzel yazı denir. Aslında, kaligrafi kelimesi de aynı anlama gelmektedir. Hatırlarsınız, ilkokul yıllarımızda Türkçe derslerin vazgeçilmesi olan ve metal üçlü kalemler ile yazı yazdığımız dersi vardı, aslında aldığımız bu eğitim temel güzel yazı, yani kaligrafi öğrenmeye yeni başlayan bir öğrencinin ilk adımlarıdır.”
İşte böyle düşünüyor böyle yaşıyor böyle de yazıyor Bünyamin Kınacı..
Ethem Gören tarafından yayına hazırlanan “Sanatın ve Sanatkarın İzinde” adlı kitapta sanatkar ve zanaatkarla yapılan görüşmelerin arasında kendisine ait yazı ve röportajların da yeraldığı sanatçımıza ait daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.