KIYAMADIM ..yazı sanatçısı Selma ALTIPARMAK ‘ın sanatıyla buluştuğunda şiirim; kanatlanıp dolaştı etrafımda..Kelimelerim uçuştu kelebekleri gibi bahar çiçeklerinin.Yeniden okudum her birini,yazdığı onlarca şiirim estetiğiyle buluştuğunda sanatının , soluklandım koynunda şiir durağımın.

“Yazan” kalemine, “gören” yüreğine sağlık sanatçımızın.

SELMA  ALTIPARMAK

Yazı ile serüvenimin nasıl başladığını sonra nasıl aşka dönüştüğünü anlatmaya çalışacağım sizlere.

Daha ilkokul yıllarımdayken güzel bir yazı gördüğümde hemen onu aynı şekilde kağıda geçirmeye çalışır;dergilerde rastladığım güzel yazıları ise kesip defterime veya kitaplarımın kapaklarına yapıştırırdım.Bilmiyordum ki yazı bir sanat ve bu sanatı icra eden insanlar var.

Derken lise yıllarımda İstanbul’a taşındık o zaman hat sanatı ve hattatla tanıştım ve Hüsnü hat dersleri almaya başladım. Hüsnü hat devam ederken sonra Latin alfabesi ile de yazmalıyım diye arayışa girdim ve hocam Etem Çalışkan ile tanıştım. Öğrencisi oldum ve daha sonra da asistanı olarak
hocamla birlikte derslere başladım .

Asıl yazının aşk haline dönüşmesinde etkisi olan kişi sevgili Etem hocamdır.Ondan sadece güzel yazı yazmayı öğrenmedim sevgiyi, aşkı, hoşgörüyü,bıkmadan usanmadan yeise düşmeden çok çalışmayı öğrendim.

Yazmaya başlamadan önce yazacağım kelime ,şiir her ne yazacaksam bir iki gün okuyorum ;yazıldığı tarih, yazıldığı yer yazan kişiyi anlamaya hissetmeye çalışıyorum. Bir iki deneme yapıyorum yazının ruhuna uygun çizgiler kendiliğinden elimden çıkmaya başlıyor .
Yine hocamın bir sözü ile bitirmek istiyorum.

“Duygusuz yapılan her şey hiçbir şeydir ,
Duyguyla yapılan bir şey her şeydir.”

Hat Sanatı (Yazısı) Nedir?

Hat sanatı Osmanlıdan günümüze kadar gelen ve Arap harfleri çerçevesinde oluşmuş bir güzel yazı yazma sanatıdır. Bu sanat türü, yazı ve çizgilerle icra edilir. Hat sanatının ortaya çıkışı 6. yy ile 10. yy arasına tekabül etmektedir.

Hat sanatı ile uğraşan kişi, hattat unvanıyla anılır.

Daha çok Osmanlı’dan günümüze ulaşan bu sanat, yapıldığı dönemin özelliklerini taşımaktadır. Özellikle Osmanlı döneminde hat sanatı oldukça popüler ve gözde bir sanat olarak kendisini göstermiştir.

Hat işçiliğinde işleyiş usta çırak ilişkisi şekliyle sürdürülür. Pek çok han, cami, medrese ve çeşitli kurumlar hat işçiliğiyle süslenmiş ve bulunulan dönemi sembolize etmiştir.

Hat Sanatının modern bir tanımı ise “işaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı” şeklindedir.

Bu sanat türünün Batı kültüründeki karşılığı ise kaligrafi olarak karşımıza çıkar.

Hat Sanatında kullanılan malzemeler ;

Makas, yazı takımı, aharlı kağıt, mürekkep, kalemtraş, kalemdan (kalem kutusu), lika (mürekkebe katılan has ipek), hokka (içine mürekkep konulan küçük kap), mühre (kapıda düzlük vermekte kullanılan camdan araç), celi kalem (büyük boy yazılar için kalın kamıştan ya da tahtadan yapılan kalem)