“İki projenizin biri Ağustosa dek biraz yavaşlayacak,sanki uzun boylu bir kadının sebep olacağı bir yavaşlık.Ama Ağustostan sonra öyle bir açılacak ki yollarınız diyebilirim ki 2022 sizin yılınız olacak.”

“33 ,36..bu sayılara dikkat..ya da o yaşlarınızda yaşananlar bugüne sarkanlar..ve 7’ler..17 ,27..gibi tarihler güzel”

“ Siz Kuzey Işıklarını görmeye gideceksiniz..!”

Ceren ;yukarıda okuduklarınızın ve daha fazla nokta atışlı kahve falımın yorumcusu.Ben ona ruha ilaç diyecegim,falcı degil..

Türk kahvesini çok severim ben.Tek başıma içtiklerim de dahil illa kapatırım ,sanki falıma bakacak biri her daim yanımdaymış gibi.Unuturum üstelik kahve makinasının önünde soğur kurur o fincan yapayalnız…ve sonra fincanı tabağından otu toprağından ayırır gibi ayırıp yıkarım her seferinde niye kapıyorsam diyerek bir de..!
O kapatılmış Türk kahvesi fincanım mutfağımda işyerinin demirbaşı gibi yerini muhafaza eder yani hep.

Aslında kahve falının kökeninin Osmanlı sarayına dayandığı rivayet edilir.Zira saraydaki cariyelerin söyleyemedikleri, dile getiremedikleri şeyleri kahve fincanına bakarak söylemeleri ile kahve falı geleneksel hale gelip dedikoduyu da önlemiş oluyormuş bir yerde .( mümkünmüş yani?!)

İçilen kahvenin tabağına kapatıldıktan sonra soğuduğunda telvelerinin oluşturduğu şekillerden hareketle, sembolleri yorumlayarak geçmişi, şimdiki zamanı, geleceği tahmin etmeye dayalı bir ritüel olan kahve falına bakma geleneği eskilerden bugünlere hala ;özellikle kadınlar arasında bir çeşit iç dökme, ferahlama ,dertleşme olarak sosyalliğin bir parçası olmuş .Bildiğiniz terapi bir yerde..!Bana her gün kapatmak bile iyi geliyor anlayın artık..!

İşte geçenlerde bu ritüelime Ceren’i ortak ettim.Yollarımız kesiştiğinde ;çok değil bir yarım saat sonra online(çevrimiçi) falıma bakıyordu.
Ne ben onu ne o beni görmüştü.Hani derler ya; “fala bakan kişi, karşısındakinin yalnızca dış görünüşünü dahi göz önünde bulundurarak şanslı tahminler yapabilir, önem verdiği konuların evlilik, eğitim, mevki vb. olup olmadığı hakkında inandırıcı öngörülerde bulunabilir”.
İyi de bu kız beni ne gördü ne de adım dışında bir bilgisi oldu ..! Adımı google’layacak vakti de olmadı,ya da sosyal medya sayfalarımda fink de atamadan hop aldı eline fincanımın pasaport fotolarını..ve döktürdü..!

“Nasıl ifade edilir bilmiyorum. Küçüklüğümden beri neyi düşünsem, olumlu ya da olumsuz bir dakika-bir kaç gün içinde kesin gerçekleşirdi. İnsanlar her zaman dertlerini bana açardı. Ve ne söylesem olurdu. Çok iddialı değil mi? Ama böyle.”

Ceren ;Amerika’da yaşıyor.Gencecik bir kızımız.Basın Yayın okumuş ;ama bu çocukluktan gelen yetisini ,harçlığını kazanmak için bir sitede fal bakmaya başlayarak değerlendirmiş.

“ Evet ,üniversite yıllarımdan beri ama evveliyatında arkadaşlarıma aileme de bakıyordum. Çok ilginç ama her şeyi biliyordum,hissediyordum.Durugörü diyorum ben buna. Hissediyorum ve figürleri yorumluyorum.Herkesin bana ilettiği genel düşünce terapi yaptığım yönünde. Onları rahatlattığımı pozitif enerji verdiğimi söylüyorlar.”

Bazı müşterileri her gün baktırıyormuş sesinin ilaç gibi geldiğini söylüyorlarmış.Sesinde cıvıl cıvıl bir enerji var evet, Ceren’in.Klasik bir fal yorumu yapmıyor ;o konuşur gibi sizinle içinize bakıyor,fincandan öteye.

“Falcılık müthiş saygı gören bir meslek değil maalesef ama benim müşterilerimle aramda harika bir bağ var.Bence artık aile olduk.Sorsanız dayılarına yengelerine kadar anlatırım..!Ben insanlara güç veriyorum. Kadınlara daha çok güç veriyorum! Mutsuz oldukları yerde kalmasınlar istiyorum. Bunun için de söylediğim şeyleri hayatlarına entegre ederek yaşayan çok mutlu kadınlar var.”

Hiç kendi falına bakmamış Ceren ve Türk kahvesi de sevmiyormuş..!

Peki diye sordum Ceren’e her gördüğünü eksiksiz anlatır mısın? Yani iyiyi olduğu kadar kötüyü de?

“Görüyorum evet travmatik durumları ama özellikle söylemememi isteyen kişiler oluyor o zaman söylemiyorum; tercih meselesi nihayetinde. Gördüğümü söylemezsem eğer inanılırlığımı ve güvenilirliğimi kaybederim…Yani aksi istenmedikçe her gördüğümü eksiksiz anlatırım.” diyor.
Evlerini değiştirenler, toksikleşmiş ilişkilerini bitirenler,yeni işlere girenler, işlerini kuranlar, bebek sahibi olanlar… inanılması güç ama hepsi oldu. Ve hepsi de müthiş hayırlı oldu’ diyor.
Aldığı geri dönüşler bu şekilde imiş ve bununla kendisinin de çok mutlu olduğunu söylüyor.

Peki ya mutsuz hikayeler,hastalıklar veya ölümler? diyorum;

“Beni her fal her hikaye her beklenti etkiliyor aslında. Ama biri var ki unutmuyorum. Oğlunuzu kaybetmişsiniz geçen yıl demiştim bir anneye. İsterdim ki ilk kez yanılayım. Ayrı yerlerde ikimizde ağladık biliyorum. Ya da aldatıldığını söyledim dünya tatlısı bir kaç kişiye. Yaşadıkları hayal kırıklıklarına ben de çok üzüldüm. Çok da kişisel bilgi veremem fal sahipleriyle ilgili ama her faldan etkileniyorum aslında.”

Hiç düşünmemiştim ama Cerenle konuşurken kendi kendime nasıl güçlü olmalı bu genç kız bu yaşında! dedim. Bunca hikaye bunca hayat ve yaşanılmış veya yaşanacak travmalar,mutluluk kadar kapıda bekleyen endişeler ve hüzünleri her gün birilerine aktarırken ruhunun nasıl da güçlü ve sağlıklı durması gerektiğini düşünüyorum.Ama o memnun kattıklarından ve bu onun için hissetmek görmek ve gördüğünü anlatmakla yakından ilgili.

“Ben bu konuda yetenekli olduğumu düşünüyorum. Yorumlarımın iyi geldiğini,bazen yön verdiğini ,terapi bile olduğunu onlara biliyorum ;memnun kalmayan müşterimin olmaması da bunu destekliyor zaten bence’ diyor .Tecrübeyle ulaştığı özgüvenini görebiliyorum kelimelerinde.

Benim de onunla kesişen yolumla o soğuk o kurumuş fincana yemyeşil gelecek planları ekiyor Ceren..enerjik sesiyle taçlandırdığı..

 

Demet Demirkaya

 

Ceren instagram hesabı
@kahvefaliamerika

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü