Tırmanırım ben buna dediğim koca bir ağaç hayat
Üstüm başım yırtık pırtık
Bacağımda geçmeyen ama hiç de kanamayan yara izleri ile
Çocukluğum
Dallarını diyar diyar gezdiğim
Ve sanki düşersem onlar tutar sandığım
İncecik yaprakların bıraktığı yeşil lekelerle
Kaplı kot pantalonum
Üzerinde çıkmayan izleri o eski baharların
Kuruduğunda artık esnemeyen
Ve tutunduğum yerinden kırılan dalları arasında
Sonbahar gibi geliveren hüznü düşmelerimin
Rüzgarın ve yağmurun
Silkim silkim düşürdüğü sararmış
O aynı yaprakların
Renksiz başka izleri saklı ruhumda
Dizlerimdeki yaralardan derin
Büyüdükçe küçülen saflığım
Meyva verdikçe büyüyen meraklarım
Koynunda kaç mevsim tükettiğim
Adları kazılı gövdesinde kahramanlarının
Unutamadığım çocukluk romanımın
Okul formamdan sıyrılmış
Utangaç bir öpücüğe konmuş rengarenk bir
Kelebek saflığında genç kızlığım
Kaçamak yakılmış bir sigaranın
Ateşi sıçrayıp tutuşturmasın özendiğim
Kendi dallarımı doğurduğum
Büyüttüğüm ve öyle yeşerdiğim
Dev bir ağaç bu yaşamak
Boyu benden uzun
Ömrü benden fazla..
Kökleriyle toprağına tutunmuş
Eskidikçe güçlenen
Büyüdükçe sarıp sarmalayan
Tohumunda ömür saklı
Koca bir ağaç bu yaşamak
Sürekli kendinden iz bırakan
Sürekli yeniden aynı tohumdan doğan
Aslında ortak paylaşılan tek
Gerçek şu yaşamak..
Demet Demirkaya