Mağdurdum
Mağduruyum
Mağdurum
Ve hep de öyle kalacağım!
Bir yokluk sendromu kimimize hayat
Kimimize hayat hep bayat
Bir somun ekmek gibi
Takır takır …
Algıda halt etmişliğimizle
Anda maymun iştahımız
Ve yarına yüklediğimiz bin arzu seliyle
Pek bir sığ aslında o aynı hayat
Tahmini bir 70 yıllık ömrün
50 yılını olmayanlarına takık yaşayan
Kalan 10 yıla da haydi değiş tonton diyen
Karikatürize bir boş umut vesvesesi
Bugünün nimetini anlamayanlarımıza
Bayat
Şimdiyi es geçip
Yarın endeksli beklentilerdekilerimize de
Hayat yine aynı..takır takır
Matematiğim bozuk diil
O bir 10 seneyi de
Eskideki hatalarını yüzleyemeyenlerimizin
İksir gibi sundukları
Zehirleriyle hemdem oluşları
Kendini sokan ya da
Bir akrep gibi ..ölünesi o hayat
Kafalar bozuk yürek zaten doğumdan
Kopuk
Bir göbek bağında kalmış
Kimimize o aynı hayat..
Ne yapsam olmuyor
Tuttuğum dallar hep kuruyor
Ezberiyle
Varoluşunu evelallaha
Yani kadere kitlemiş
İsyankar ama kabulkar da
Şükürsüz bir ömrün
Çiğ bıraktığı
Bir insanın
Varoluşuna şükrü bilmemesi kadar
Olağan bir durum bu..!
Geriye dönüp bakamayanlar kadar
Geriye bakarak ileriye adım atamayanlar
Gibi
Olduğu yerde sayan
Yüreksiz
Ama cüretkar bir pişmanlıktan ibaret
Bazılarımıza ömürleri..
Oysa yaşamak bir nefes alışı gibi
Ve kadar
Nefesine şükrü bilmeyene
O bile zulüm çoğumuzda
Nefesini kendi için almayan kadar
Nefesini başkalarında arayanlar gibi
Suçluyuz ömürlerimizin tepetaklak
Kördüğüm
Ya da
Kilitli kapılarda can hıraş haykırışlarımızda
Son bulmasının.
Ve belki de
Anahtarı sende bir ömrü
Mağdura bağlamış
Bir zihniyetle
Zorlamanın gereksizliği
Çaresizlik değil
Tercihli bir kadercilik sendromu..
Ve bunu yazmışken
Sen de okuyorken
Soruyorum
Bugün sen(ben) dünden farklı ne yaptın(k)?!
Demet Demirkaya