“Siz insanları mutsuz seviyorsunuz.Mutsuz memnuniyetsiz asık suratlı tercih ediyorsunuz biliyor musunuz?

Hadi canım nerden çıktı şimdi bu?

Sık sık gülen neşeli esprili mutluluk saçabilen insanları sevmiyorsunuz.

Yok artık daha neler!Siz de ne güzel iki dakikada çıkardınız profilimi!

Valla iki dakika değil iki saniyede de çıkar o profil dediğiniz kişilik özelliğiniz.Tavır ve tutumlarınızdan değil sadece bakışınızdan bile belli zaten.Yani beden dili destekli bir memnuniyetsizlik haliniz bariz.

Peki de bu çıkarsamaya nasıl geldiniz?Nedir sizi böyle düşündüren?

Şöyle..
Siz beni bir kadın olarak süzüp inceliyorken ben de sizi inceliyorum tahmin edeceğiniz gibi.
Ama sizden farklı benim gözlemlerim. Yani bana sorsanız şimdi deseniz ki kapatın gözlerinizi ve bana saçım gözüm ne renk nasıl şekli şemalı tasvir et deseniz inanın sınıfta kalırım o imtihandan.Ama deseniz ki kimim ben ilk intibamın ne olduğunu söylerim gözüm de kapalı!

Mutsuz seviyorsunuz insanları memnuniyetsiz .Çünkü ciddi insan tanımınız mutsuz insan tanımı ile eşanlamlı..Gülen ,neşeli,esprili,eğlenceli biri sizce ciddiye alınmaması gereken lay lay lom biri.
Melodili insan yani!
Oysa ciddi ,asık suratlı ,mimiksiz ve esprisiz kasan ve soğuk duran,araya yüzlerce km görünmez Çin Seddini çeken biri olsam karizmama bayılır ağzımdan her çıkanı da fazlasıyla ciddiye alırsınız.Sarfettiğim sözler acımasız,katı ,eleştirel ve bir de yukardan bakarak söylenmiş bile olsa sizdeki yerim çok değerli bir kişilik ,karizma bir zat şeklinde yerleşir bünyenize.

Bana saygı duymak için ciddi olmamı istersiniz.Beni sevmek için sizi sevmemi ister size saygı duymamın göstergesini de kastığınız tavrınıza aramızda mertebe farkı büyükmüşcesine aşağıdan bir yerden bakarak karşınızda hafifçe eğilmemle bir tutarsınız.

Siz beni kalçamdan göğüslerimden dudağımdan inceliyor ve bunlarla beni sadece kadın olarak görüyorken ben sizi insan olarak görüyorum.Zaafları egoları olan bir insan.Güzellikleri de olan.
Mesela şu anda eleştiri kabulünüz toleransınız böyle didiklenmesine rağmen kişiliğinizin ne güzel ..hoşgörülüsünüz.

Fakat şu ki inceliyorken dışımı duyduğunuz kelimelerim jest ve mimiklerim anlattığımla ilişkili olarak elbise değiştirip melodili olduğunda dışımdaki kadını beğenmiyorsunuz.Çünkü kadın tanımınız fettan dişi arzulu ve bunlarla çekici biri.
Kadını sempatik komik eğlenceli sevmiyorsunuz.Samimiyetle düşüyor saygınız.
Aslında siz bunu sadece kadınlara değil erkeklere de yapıyorsunuz.

Durun durun..Nasıl ?..Nasıl erkeklere de mi böyle bakıyorum?Olur mu canım rica ederim ben heteroseksüel bir erkeğim!

İşte bu konuştuğum anlattığım şu son 20 dakikadır.Siz beni destekleyen çok güzel 2 cümle kurdunuz bile zaten.

??

Erkekleri de böyle ciddi istiyorsunuz demek istemiştim.İstemek de arzulamak anlamında değildi.Erkek ise konuştuğunuz ya da bir şekil iletişimde olduğunuz kişi sizin onu ciddiye almanız için ciddi biri olmalı o.

Ee tabii ciddi bir konu görüşüyorsak beklerim o ciddiyeti!

Evet tabii haklısınız.Peki ama ya konu çok ciddi değilse?Hayatın içinden sıradan güncelse konu.Mesela ilk defa merhaba diyerek tanıştığınız biri ise karşınızdaki.Ya da iş yaptığınız biriyse .Hatta şöyle sorayım enerjisi yüksek eğlenceli esprili biriyse ve işinin erbabıysa ..onunla iş yaparken onun kişiliğinin tam zıttı ciddi, suratında çok fazla mimik barındırmayan soğuk birine duyduğunuz saygının aynısını hiseder misiniz?

Bilemiyorum.Ne konuştuğuna nasıl konuştuğuna bağlı sanırım.

Siz esprilımisinizdir?Rahat biri misinizdir?Kendinizle barışık kendini gerektiğinde eleştirebilen ve bunu dillendiren biri misinizdir?Güler misiniz kendinize?
Hani tabiri caizse dalga geçer misiniz kendinizle?Başkaları da aynı fikirde olsa bir de dalga geçip eleştirdiğiniz kendinize ait konuyla, onlara ne hissedersiniz?

Bir restorana gittiğimde ben garsona gayet de usturuplu konuşarak iki espri yapsam birden ‘sizden’ ‘abla sen’ e düşerim?
Eminim bu erkekler için de geçerli.Neden aradaki o saygı şakanın girmesiyle iletişimin içine birden değerini kaybeder bir lakaytlik gelir garsona ?
Garson ,restoran bir örnek tabii ki.

Bunun sadece biz Türklere ait bir özellik olduğunu bilir misiniz?

Espri yapıyorsa ya işgildiyordur ya saf salaktır ya da boş biridir!!

Bu bakış yaşını almış büyüklerimiz için de geçerlidir.
Yaşlıdırlar artık onlar saygı ömürlerini ömürlerinden önce bitirmişlerdir.Ve yaşıyorlarken ömürleri varken hala akıllarını bizdeki yaş ve değer otomatiğine bağlar yok sayarız onları..Onlara kirli bardak onlara eski tabak bayat et kalmış pilav verir garson.Onlar çağırdığında hemen gitmez.Bu örnegi çoğaltabiliriz.

Düşündünüz mü neden?”

Stand up yapan doktor arkadaşım gösterisi bitip de masama geldiğinde yandaki masada oturan ve gösteri sırasında ve sonrasında da sohbet ettiğim bir Türk ,Kerem Bey.
Aa siz de Türk müsünüz dedi telefonda türkçe konuştuğum ara sırasında.Duymuş ve sordu haliyle.Ve ordan da biraz sohbet ettik.
Arkadaşım masama dönmeden önce ve döndükten sonra ona ve bana farklılaşan üslubu ve tarzı sebebiyle hop diye konuya girmiştim .Okuduğunuz onunla olan muhabbetimden.Önyargılımıyım sizce?

Biz insanları isimlerinin önündeki titrelerle ceplerindeki paralarla ,toplumdaki nüfuzlarıyla sosyal statüleriyle ,üstbaşlarıyla sevip saygı duyuyoruz.Masaya geri dönen arkadaşımın diğer mesleğini öğrendiğinde seçtiği kelimeler ve vücut lisanı değişip ona hitabı doktor hanıma dönen Kerem Bey için diyecek çok şey var.
Kerem Bey’den de çok var maalesef.
Saygının bizdeki karşılığı ,bizdeki kriterleri benim ömrümün son 33 senesini geçirdiğim Amerikadakiyle aynı değil .

Amerikalıların size tanışır tanışmaz mesleğinizi ne iş yaptığınızı nerede çalıştığınızı sormamasının,esprili eğlenceli muhabbetinizi ciddiyetsiz bulmamalarının,göğüsünüzü beğenseler de dediklerinizi de en az organlarınız kadar ciddiye almalarının nedeni bence sizin ne olduğunuzu görüp tanıyıp anlayıp sevip saygı duymak için yani gerçek ve samimi bir iletişim kurmak icin olduğunu düşünüyorum.
Ne bir beğeni tetikli ne bir titre katkılı saygı o
Sizi tanımak istiyorlar.
Kerem Bey ne iş yapar kimdir bilmiyorum ama türkçesi temiz ,eğitimli ,hoşgörülü olduğu kadar önyargılı imajcı da biriydi.
Arkadaşımın kartını benim de telefonumu istedi ayrılmadan masadan.Vermedik.Özür dileyerek.

Güzel bir gece de diledik ama.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü