KUTU KUTU PENSE

ELMAMI YERSE !!!

ARKADAŞIM NERMİN

ARKASINI DÖNSE..!

 

 

Mahallede sokakta okul bahçelerinde safça oynadığımız oyunun söylediğimiz tekerlemeyle bağlantısını veya ne demek olduğunu hiçbir zaman bilip anlamazdık.Elele tutuşup çember oluştururken ezberden söylediğimiz bu tekerlemenin aslında Fransızca “dinle, dinle, düşün” anlamındaki “écoutez écoutez pensez” nin bir kafiye uyumu olsun ve kulağa hoş gelsin düşüncesiyle çevrilmektense üretilmiş tercümesinden başka bir şey olmadığını ve pensenin elmayla anlamsız ilişkisini sorgulamadan büyümüştük.Pense nasıl yiyebilirdi elmayı?!Ve neden?
Pensenin işi gücü bu muydu?Ve penseden korkmalı mıydık?Hepsini bir tarafa bırakın pense ne alakaydı???

Arkadaşımız Nermin çemberde bi ters bi düz dönüyordu tekerlemeyi söyledikçe biz.

O ezberden söylediğimiz ve aslında kafiyesi dışında hiçbir mana ve anlam bütünlüğü taşımayan kelimeleri ağzımıza pelesenk edişimiz ezbere yatkın çocuk beyinlerimize,ezberden gidildiğinde hiç de sorgulamaya gerek duymaksızın emir al uygula psikolojisini de yerleştirmiş olabilir miydi küçücük çocuk zihinlerimize?

Dinle dinle ve düşün! diyorken o cümle ve bizi dinlemeye,duymaya ve duyduğumuzu da zihnimizde düşünce üretimiyle değerlendirmeye teşvik ediyorken aslında neden Türkçe çevirisiyle korkuyu endişeyi belki de bir cezalandırmayı tekerleme gibi söyletmişti yıllarca çocuk oyunlarımızda!?Üstelik hiç bir anlam bütünlüğü oluşturmayan kelimeleri yan yana dizerek!

Penseden korkuyu elmamızı ona kaptırma endişesini ve üzüntüsünü çocuk beyinlerimize bir güzel yerleştiriyorken gülerek eğlenerek oynadığımız oyun belleğimizde ve bugünümüzde nasıl büyük bir travma oluşturmuştu aslında.

Anlamadığından kork,bilmediğinden ürk.Anlamaya çalışma .Tedirgin kal sürekli. İlişkisini bağlantısını sorgulama sadece kork!
Endişeler içindeyken gül oyna.Sarfettiğin kelimelerin anlamına değil oynadığın oyuna bak.Eğleniyor musun ona konsantre ol.Bugünkü ruh hallerimize benziyor mu biraz?!

Bilinçaltına sprey gibi sıkılan ezberden git ,fazla düşünme ,kurcalama,anlama,bilme telkinleriyle büyüdüğümüzde aynı ezberi hayattaki tüm “seçimlerimize” taşıyor ,pense elma ilişkisindeki gibi yersiz korkulara itiliyor,”düşünme özgürlüğümüzü irademizi” dayatılan ezber endişeye teslim ediyor o ezberi bozmamak için de “aynı hataları” tekrar ediyoruz.

Ezber bozarız sorgularsak.Araştırır öğrenirsek.
Dayatılanın ne demek olduğunu neye sebep verebileceğini bilip anlayarak özgür irademizle atacağımız her adımın,verecegimiz her korkusuz kararın,yapacağımız “seçimlerde” çocuklarımızı ve oyunlarındaki masumiyeti koruyacağını da bilelim.

Kutu kutu pense elmayı yiyemezse
Arkadaşım Nermin
Hiçbir şeye arkasını dönmezse..

“écoutez écoutez pensez”

Dinle,dinle düşün..

Demet Demirkaya

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü