Akşama ne var?”

Anne ya o en sevdiğim kırmızı tşörtümü naptın?”

Offf saçımı böyle mi toplasam napsam bilemedim napiim anne yaaaa!!?”

Elinin körü var.”..

Toz bezi yaptım”….

Sıfıra vur”.. dememek için kendinizi zor tuttuğunuz anlar oluyor mu?

ya da annelikten istifa ediyorum diyerek beyaz bayrağı çekip denize karşı bir sigara tellendirdiniz mi hiç ?

Çok zor meslek ev kadınlığı ve tabii ondan daha da zoru annelik..Çünkü sizden beklenilen 24/7/365 durmaksızın bitmeyen bir mesainin içinde çalışıyor olmak.Bu ömürlük koşturmanın içinde kendini kurutmadan çıkan çamaşırlarla beraber katlanmış ve çekmeceye yerleştirilmiş sabah yeniden alınıp giyilsin beklenilen o kırmızı favori tşört gibi  bulmak o kadar olası ki!

Soyduğunuz soğan ağlar size siz ağlayamazsınız sinirden! Öyle istifa da edemezsiniz.Yeni iş başvuruları için çok da genç ve talepte değilsinizdir..!

Amaaa aşkla yapılır bu meslek.Severek özverilerle kendinden vererek ve unutarak bazı bazı kim olduğunuzu ya da başka neler yapabileceğinizi de farketmeyerek.

Ama bazılarımız bu ömürlük maratonun içine nefeslik güzellikler katar ve kendini yeniden keşfeder.Hatta bir de üstüne yepyeni bir kariyer yaratır kendine.

Merhaba ben Tuğba Yücel,

1971 doğumluyum, 52 yaşındayım. Evliyim 27 yaşında bir oğlum, 19 yaşında bir kızım var.

2009 yılında “green card” çıkması ile Amerika maceramız başlamış oldu. 2009 ‘dan 2015 yılına kadar senede iki defa giriş çıkış yaptık. Yapabilirmiyiz, yaşayabilirmiyiz, çocuklar vs..nasıl olur derken 2015 yılında Long Island’a yerleştik.” diyerek başladı anlatmaya Tuğba.

Önümde en sevdiklerim dediği her birini ayrı ayrı evlat gibi okşadığı özenle yarattığı takılar o anlatırken sesindeki heyecanı hissetmemek mümkün değil zaten!

Nasıl başladığını soruyorum ona.Ama dur dur önce kendini anlat diyorum biraz.İyi tanıdığı biri “Tuğba”.

İstanbul’un aktif yaşamına alışmış biri olarak, ilk sene inzivaya çekilmiş ya da ormanın ortasında kampa gelmiş gibi hissettim. En büyük şansımız bize destek olan arkadaşlarımız oldu.

İki sene böyle geçti ama benim bir şeylerle uğraşmam gerekiyordu, inanılmaz derecede kitap okudum. Tipik başak burcuyum, yeniliklere açığım.

Modayı, yeni trendleri takip ederim, tarzım genelde sadelikten yanadır, favori renklerim siyah ve beyazdır.

Takı merakım çocukluktan geliyor, bizim zamanımızda ortaokulda ev ekonomisi dersi vardı ve benim ilgi alanım hep boncuklarla yapılan işlerdi.

Hobi olarak yavaş yavaş bileklikler yapmaya başladım, doğal taşları araştırdım hepsinin şifa kaynağı olduğunu öğrendim.

Yaptıklarımı hediye etmeye başladım ve arkadaşlarımın teşfik etmesi ile Instagram sitemi açtım, ardından Etsy geldi.”

O anlatırken elime aldığım kolyenin taşlarını soruyorum nedir diye.Öyle güzel bir mavi ki .Gözlerimi alamıyorum.Firuzeymiş.Türk taşı da olarak bilinen Turkuaz yani.Firuze taşı gökyüzünün mavi yeryüzünün de yeşilini içinde barındırdığından değerli taşlar arasında denge taşı olarak bilinir.Ve nazara karşı koruyucu bir etkisi olduğu söylenir bu Türk taşının.

Taşların ucundaki nazar kolye ucu dikkatimi çekiyor.Evil Eye Charm imiş onun adı.Ne güzel uyumlamış ikisini birbirine!Görselliği kadar aktardığı enerji de bir o kadar güzel bu kolyenin.

Taşların büyük bir çoğunluğunu Kapalıçarşı’dan getirtiyormuş.Bu konuda oldukça titiz ve seçici Tuğba.Gelen her taşı beğenmiyor ve gerekirse yeniden sipariş verip o bir kolye veya bileklik için tekrar en baştan başlıyormuş çalışmaya.

Peki de baktığı takip ettiği bir model var mı bir dergiden bir siteden başka bir tasarımcıdan esinleniyor mu diye soruyorum.

Takılarımı kendim tasarlıyorum, doğal taşlar ve altın kaplama ürünlerle çalışıyorum. Yapım aşaması gerçekten sabır işi, bir kolye yapımı bir ya da bir buçuk saat sürüyor, bazen aksilikler de olabiliyor.

Charmlarım, zincirlerim ve taşların bir kısmı kapalıçarşıdan geliyor. Malzemelerim gerçekten çok kaliteli.Ürünleri büyük bir özenle ve zevkle hazırlıyorum. Masaya oturduğumda tamamen takılara odaklanıyorum, benim için başka bir dünya.”

Biz konuşurken o bir yandan saçmış taşları mercanları zincirleri misinaları ortaya durmuyor.Diziyor sıralıyor ..anlatıyor bir yandan da..

Peki bana bu kolyeyi başka bir taştan yapar mısın? diye soruyorum.

Sayfadan bir model beğenip ben bunu turkuaz değil de kırmızı mercan istiyorum diyenler veya charm seçenler de oluyor.Aslında kişiye özel tasarım da yapıyorum. Her gün bir ya da iki ürün ekliyorum sayfama”

Kıyafeti konusunda hep renk uyumuna dikkat ettiğini soyleyerek her kıyafetin de her takıyla gitmediğini düşündüğü için varyasyonları çokmuş takılarının. Hatta özel günler için kolye ve bileklikler de tasarladığını anlatıyor Tuğba.

Erkek müşterileri de var mı diye merak ediyorum.Bileklik de demişken özellikle metroseksüel erkeklerin kadınlar kadar aksesuara önem verdiğini düşünerek müşteri profilini soruyorum ona.

Erkek takipçim de çok evet. Kız arkadaşına veya eşine hediye alanlar, özel hediye paketi isteyenler de oluyor ya da kendilerine bileklik, kolye alabiliyorlar.Özel siparişler özel taşlar -ki bu taşların her birinin dili, bir çoğunun şifa ,şans ,bereket gibi özellikleri de var- isteyenler oluyor.Eşinin doğum taşından kolye isteyen erkek müşterilerime eşlerinin favori renklerini, tercih ettikleri giyim tarzını sormusluğum da vardır.Kimi spor kimi daha abiye giyimi tercih ediyor mesela.Bu benim hareket noktam oluyor tasarlarken .”

Tuğba bu arada inanılmaz bir ahçı da.Yaratıcılığını orada da konuşturan biri.Zira bu görüşmemiz sırasında çayıma eşlik eden havuçlu kek ve en az kırk kat şebit(lavaş)arasına soslu kıymadan oluşan tadına doyamadığım Kayseri yağlaması ikramının neticesinde anlıyorum bunu da.

Yetenekleriyle rengarenk kadınlar arasında o da.Tek bir renkten ibaret olmayan üretmek, paylaşmak,katmak arzusuyla kendine bir hobiden çok daha fazlasının yolunu açmış bir anne ,bir eş..Amerika’da bir yeni tasarımcı Türk kadını Tuğba.

Geri dönüşler beni çok mutlu ediyor. Resimdeki gibi değil bunlar muhteşem diyenler, tekrar başka model sipariş verenler ve teşekkür edenler..Yani geri dönüşümü mutluluk olan sabır isteyen,emek gerektiren ama keyifli bir çalışmanın ürünü her biri.”

O bunları söylerken düşünüyorum ki henüz yeteneklerini keşfedememiş ne çok kadın var çevremizde.Ne çok Türk kadını var hatta Amerika’da nefessiz bir koşturmanın içinde kendi için neler yapabileceğinden habersiz..

Oysa cesareti de toplamadan çıkılmayacak bu yolda her şey “başlamakla” başlıyor…

Demet Demirkaya

https://demetdemirkaya.com/

Tugba Yucel

http://tugbasjewelry.etsy.com

https://instagram.com/tugbasjewelryboutique

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü